Yaşam

Olimpiyatlar Neden Artık Hiç Kimsenin Ev Sahipliği Yapmak İstemediği Bir Etkinlik Hâline Geldi?

Her dört yılda bir milyonlarca insanın gözlerini üzerine çeviren, sporun en görkemli şöleni olan Olimpiyat Oyunları’na ev sahipliği yapma fikri kulağa muhteşem gelebilir.

Ancak son yıllarda giderek daha fazla büyük şehir, bu dev organizasyona ev sahipliği yapmaktan kaçınıyor.

Peki, neden olimpiyatlara ev sahipliği yapmak istemiyorlar?

Nisan 2023’ten bu yana kampanya grubu Le Revers de la Médaille’ye göre, Paris’ten 12.000’den fazla evsiz insan çıkarıldı. Oyunlar nedeniyle şehirde aylardır ulaşım kaosu ve yol kapatmaları yaşandı.

Otobüs ve metro ücretleri, paralimpik oyunların sonuna kadar altı hafta boyunca iki katına çıkacak. Yerel halk için etkinliklere katılmak, beklenenden çok daha pahalıya mal oldu. En büyük şikâyet, Paris Oyunları’nın çok fazla maliyetli olacağı ki onun da tahmini 7,5 milyar pound olacağı düşünülüyor.

Hükûmetin denetçilerine göre özel şirketlerden, bilet satışlarından ve yayın hakları satışlarından gelen paralar sayesinde vergi mükelleflerine toplam maliyet, hâlâ 2,5 ila 4 milyar pound olacak.

Geçen yıl yapılan bir ankette, Parislilerin yüzde 44’ü Olimpiyatlara ev sahipliği yapmanın “kötü bir şey” olduğunu düşündüğünü belirtti.

Kamuoyu, sadece bu nedenlerden karşı çıkmıyor.

Olimpiyatlara karşı olan dava, maliyetlerin farkındalığı arttıkça güçlendi. Olimpiyat harcamalarının demir yasası vardır: Tahmini maliyetler ne olursa olsun, sonunda birçok kat daha fazla olacaktır.

2012 Londra Oyunlarının maliyeti 2.4 milyar pound olarak öngörülmüştü ancak aslında 13.5 milyar pounda mal oldu. 1960’tan bu yana Yaz Olimpiyat Oyunları, başlangıç bütçelerini ortalama yüzde 195 oranında aşmış, daha ucuz Kış Oyunları bile yüzde 132 oranında aşmıştı.

Peki ya çözüm ne olabilir?

Zengin şehirler, maliyetleri azaltmak için mevcut altyapıya sahiptir. Oyunları böyle mekânlarda düzenlemek, 2016’daki Rio gibi daha az ekonomik olarak gelişmiş şehirlere veya 2004’teki Atina gibi daha küçük ev sahiplerine göre daha az yıkıcı olmalıdır.

Uluslararası turnuvalarda yaygın hâle gelen ortak ev sahipliği modeli, ev sahiplerinin yükünü azaltabilir. Bu önlemler, yeni altyapı inşa etmenin çevresel zararını da azaltabilir.

Ortak ev sahipliği deyince aklınıza farklı ülkeler gelmesin, sporları iki veya üç farklı şehre bölerek bu etkinlikler için yeni altyapının inşa edilmesini gerektirmeyen model diyebiliriz.

Olimpiyat Oyunları’nın büyüsü ve görkemi her ne kadar etkileyici olsa da ev sahipliği yapmanın getirdiği devasa maliyetler, lojistik zorluklar ve sosyal etkiler şehirleri bu dev organizasyondan uzaklaştırıyor. Belki de gelecekte, olimpiyatların faydasını yeniden değerlendirmemiz gerekecek.

Kaynaklar: Search Party, The Telegraph

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu